Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
save to
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"save to"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Computer
1
Bilgisayar
save to
expr.
kaydetme yeri
"save to"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
can't do something to save your life
f.
hayatta/ölse yapamamak
Idioms
2
Deyim
to save someone's life
zf.
en azından
3
Deyim
to save someone's life
zf.
asgari olarak
4
Deyim
to save someone's life
zf.
bunu dahi yapamadan
5
Deyim
to save (one's) life
expr.
ne kadar çabalarsa çabalasın
6
Deyim
to save (one's) life
expr.
ne yaparsa yapsın
7
Deyim
to save (one's) life
expr.
dünyada
8
Deyim
to save (one's) life
expr.
hayatta
9
Deyim
to save (one's) life
expr.
ölse
10
Deyim
to save (one's) life
expr.
ne kadar isterse istesin
11
Deyim
to save (one's) life
expr.
ne kadar uğraşırsa uğraşsın
12
Deyim
to save life
expr.
ne kadar çabalarsa çabalasın
13
Deyim
to save life
expr.
ne yaparsa yapsın
14
Deyim
to save life
expr.
dünyada
15
Deyim
to save life
expr.
hayatta
16
Deyim
to save life
expr.
ne kadar isterse istesin
17
Deyim
to save life
expr.
ne kadar uğraşırsa uğraşsın
18
Deyim
to save your life
expr.
ne kadar çabalarsa çabalasın
19
Deyim
to save your life
expr.
ne yaparsa yapsın
20
Deyim
to save your life
expr.
dünyada
21
Deyim
to save your life
expr.
hayatta
22
Deyim
to save your life
expr.
ölse
23
Deyim
to save your life
expr.
ne kadar isterse istesin
24
Deyim
to save your life
expr.
ne kadar uğraşırsa uğraşsın
Speaking
25
Konuşma
turn on the lights to save your eyes
expr.
gözlerinizi yormamak için ışığı açın
26
Konuşma
you had a chance to save yourself
expr.
kendini kurtarma şansın vardı
27
Konuşma
I came to save you
expr.
seni kurtarmaya geldim
28
Konuşma
he walks home to save carfare
expr.
yol parasından tasarruf etmek için eve yürüyerek gider
Trade/Economic
29
Ticaret/Ekonomi
propensity to save
i.
artırım eğilimi
30
Ticaret/Ekonomi
marginal propensity to save
i.
marjinal tasarruf eğilimi
31
Ticaret/Ekonomi
marginal propensity to save
i.
marjinal tasarruf eğilimi
32
Ticaret/Ekonomi
marginal propensity to save
i.
marjinal tasarruf meyli
33
Ticaret/Ekonomi
average propensity to save
i.
ortalama tasarruf eğilimi
34
Ticaret/Ekonomi
propensity to save
i.
tasarruf eğilimi
35
Ticaret/Ekonomi
propensity to save
i.
tasarruf temayülü
Politics
36
Siyasal
even in such circumstances it is your duty to save the turkish independence and republic
expr.
işte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen, türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır
Computer
37
Bilgisayar
save it to disk
f.
dosyayı diske kaydetmek
38
Bilgisayar
save to disk
expr.
diske kaydet
39
Bilgisayar
save it to disk
expr.
diske kaydet
40
Bilgisayar
would you like to save your changes?
expr.
değişiklikleri kaydetmek istiyor musunuz?
41
Bilgisayar
disk full-unable to complete save operation
expr.
disk dolu-kayıt işlemi tamamlanamıyor
42
Bilgisayar
save to file
expr.
dosyaya kaydet
43
Bilgisayar
save form to
expr.
formu kaydet
44
Bilgisayar
save to html
expr.
html'ye kaydet
45
Bilgisayar
save to idc/htx
expr.
idc/htx'e kaydet
46
Bilgisayar
failed to save
expr.
kaydedemedi
47
Bilgisayar
prompt to save normal template
expr.
normal şablonu kaydetmeden önce sor
48
Bilgisayar
select to save
expr.
kaydetmek için seçin
49
Bilgisayar
save to database
expr.
veritabanına kaydet
Environment
50
Çevre
campaign to save the rainforests
i.
yağmur ormanlarını kurtarma kampanyası
Slang
51
Argo
couldn't (do something) to save (one's) life
f.
pek bir şey yapmamak
52
Argo
couldn't (do something) to save (one's) life
f.
neredeyse hiçbir şey yapmak
53
Argo
couldn't (do something) to save (one's) life
f.
hiçbir şey yapmamak
54
Argo
couldn't (do something) to save (one's) life
f.
kılını bile kıpırdatmamak
55
Argo
couldn't (do something) to save (one's) life
f.
… bile yapamamak
56
Argo
couldn't (do something) to save (one's) life
f.
(bir şeyi) neredeyse hiç yapmamak
57
Argo
can't (do something) to save (one's) life
expr.
(biri bir şeyi) hayatta yapamaz
58
Argo
can't (do something) to save (one's) life
expr.
(biri bir şeyi) ölse yapamaz
59
Argo
can't (do something) to save (one's) life
expr.
(biri bir şeyi) dünyada yapamaz
60
Argo
can't (do something) to save (one's) life
expr.
(biri bir şeyi) hiçbir şekilde yapamaz
61
Argo
can't (do something) to save (one's) life
expr.
(biri bir şeyi) ne kadar uğraşırsa uğraşsın yapamaz
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of save to
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy